9 Ocak 2015 Cuma

Yikilmislar Yuvasi

Bulasik yikarken Galce ogrenmek mumkun mu, sorusunun cevabini ariyordum gecende. Ve buldum. Sorunun cevabinin sevenlerime ilham vermesini dilerim.

Alti Kelt ulusundan biri olan Galler, bildiginiz gibi Birlesik Krallik'in hakimiyetinde, adanin bati kisminda. Sekiz yuzyildir Krallik'in ilk erkek cocugu Galler Prensi unvanini aliyor. Prens Charles yani Ingiltere degil Galler Prensi, yanlis olmasin. Bayraginda bir ejder bulunan, kismen Kelt kulturunu halen yasayan bu ulkenin dilinden birkac kelime siralayalim:

Tref: kasaba, mynydd: dag, deilen: yaprak, coeden: agac, bryn: tepe, eira: kar, olwyn: tekerlek, afon: nehir, gorffennaf: temmuz, moronen: havuc, gwraig: kadin, dyn: erkek, plentyn: cocuk, psygodyn: balik, aderyn: kus, oen: kuzu, saith: yedi, wyth: sekiz, naw: dokuz, deg: on, gwanwyn: bahar. Bunlar beni kesmedi diyorsanhttp://www.cs.cf.ac.uk/fun/welsh/Welsh.html

Galler ilinden gelip de sevdigimiz isimler hangileri midir? Ryan Giggs, Christian Bale, Anthony Hopkins, Vinnie Jones, Roald Dahl, Tom Jones, Bonnie Tyler, Bertrand Russell, Duffy, Jonathan Pryce ve Shakin' Stevens. Sevmedigimiz isimler Timothy Dalton, Lloyd George ve Catherine Zeta-Jones.

Soframizin bugunku mezesi Portmeirion da iste Galler'in Irlanda'ya bakan deniz kiyisinda insa edilmis yapay ama buyuleyici, nufussuz bir koy. Bu Portmeirion'u gozum bir yerden isiriyor mu dediniz degerli kezdurenler? Aferin, bakiniz Prisoner dizisi konulu yazimiza. Iste o muazzam dizi de bu kasabada cekilmisti. Neden mi? Cunku siir gibi bir mekan yapmis Sir Clough Williams-Ellis adli mimar abimiz. Sen kalk, elli sene bir koy insaatiyla ugras. Deger mi, diyeceksin Ziya? Koyune bagli, diyorum. Sasirdin gibi?

Bu saygideger mimar, Italyan Portofino'ya hayranmis, ben bunun benzerini Galler'de yapmazsam namerdim, sloganiyla 1925 yilinda basladigi projeyi 1975 yilinda 90. dogumgununde tamamlamis. Filmde de muthis bir isabetle yansitildigi gibi gercekustu bir acik hava muzesi olmus. Sanki ruyadasin. Yikilmislar Yuvasi (Home for Fallen Buildings) diye anilmasinin sebebiyse insaatinda baska mekanlardan getirilen harabelerin de kullanilmis olmasi.

Mekan tabii sohretini Prisoner dizisine borclu. Bugun dizinin resmi hayran dernegi toplantilarinin disinda, yilda 250 bin turist cekiyor bu koy tek basina. Prisoner sarkisinin anlatildigi bir belgeselde Bruce Dickinson da arsinlamis Portmeirion sokaklarini. Koyun otel, can kulesi ve tarihi kale gibi binalarinin yaninda bahceleri de meshur, manolyalari bir baska imis.

Koyun nev-i sahsina munhasir koseleri arasinda, Deudraeth Kalesi, Ladies Lodge Sokagi, Panteon, Tas Tekne, Plas Brondanw, Portmeirion Oteli ve de Tuhaf Agac yer aliyor. Benim en hosuma giden Amis Reunis adli Tas Tekne. Galiba adini eski bir mason orgutunden aliyor. Beni ceken yani, limana bitisik mimarisiyle Prisoner ile agiz birligi yapisi: Ozgurluk mittir!

Pekala, o halde baslangictaki soruya geri donersek, bulasik yikarken Galce ogrenmek mumkun mu? Benim cevabim Ziya, mumkun degil. Galce iki kelimeyi kapan bulbul olsa birbirimizi duyamazdik gurultude. Ayriyeten bak, bulasik bitiverdi ve sen yine ortada kaldin. Bazen Gollum'u hatirlatiyorsun bana.
Drws ty+

Orta Çağ’da bir sevgi kapısı

Bugünkü konuğumuz, avluların aydınlanmaya, daha önemlisi gönüllerin yavaştan ışıklanmaya başladığı bir dönemin güneşlerinden biri: dimağını rahmetle andığımız canım Albrecht Dürer.

1471 yılında, dönemin kültür kalesi Nürnberg’de doğan Dürer, Macaristan göçmeni bir kuyumcu ustasının oğludur. Tarihte eserlerini monogramla imzalayan ilk ressam olan Dürer’in monogramında isminin baş harflerinin bir kapıyı andırması, baba mesleğinin kapıcılık olmasından değil, Macaristan’ın „Ajto=Kapı“ köyünden göç etmiş olmalarındandır.

Ekmeğini önce baba mesleğinden çıkaran Albrecht zamanla görseldeki müthiş yeteneğine teslim olup kendini resim sanatına kaptırır. Her türlü malzemeye sevgi ile yaklaşan Dürer bakır oymacılığında “Şövalye, Ölüm ve Şeytan”, tahta baskıdaysa “Mahşerin Dört Atlısı” adlı eseriyle sanatının doruklarına çıkar. Bırakın kendi zamanını, ondan beş yy. sonra gergedan resmi yapan kaç isim sayabilirsiniz?

Allah var, Dürer güzel bir yaşam sürer. Değeri henüz yaşarken takdir edilen, kendisinden yetki, olanak, para eksik edilmeyen ender sanatçılardandır. Yaşadığı şehirde, hatta başka ülkelerde saygı görür, kapılar ona hep açılır. Bunu hak eden bir tabiatı da vardır nitekim.

Albrecht Dürer içindeki çocuğu hep yaşatan, anne-babasına saygıda kusur etmeyen, dünyayı gezmeyi çok seven ama babasının bir mektubuyla her şeyi bırakıp yine baba kucağına dönen şeker bir insandır zira. Yaşarken biriktirdiği dünya malı, ölümünden sonra vasiyeti üzerine karısı ve hayatta kalan kardeşleri arasında paylaştırılır. İnsanı sever, kollar.

Ressamlığın yanında matematikçiliği, mühendisliği, heykeltıraşlığı, şairliği ve başka alanlardaki ustalığıyla anılan bu çalışkan ve dahi çocuk, babacığı öldüğünde ardından şiirleri yazar da yazar. Heyhat, giden geri gelmiyor işte.

17 kardeşinin 15’i doğarken/çocukken ölen ressamın kendisi o dönem için hiç de fena olmayan bir ömür sürer, 57 yaşında muhtemelen sıtmadan ölür. Ölmeden önce kendi vücudunun portresini yapıp, koyu sarı resmettiği dalağının altına, işte buram acıyor, yazar.

Karısından çocuğu olmayan Dürer, öykülere hayat veren çizgileriyle birçok uzmanın gözünde resimli romanın babasıdır.

Dresden Galerisi’ndeki “Çarmıha Gerili İsa” konulu olağanüstü detaylı resmi 3x2 cm boyutlarındadır. 3’e 2 santim boyutlu resim yapan birinin kötü kalpli olmasına zaten ben ihtimal veremiyorum.

Kağıdın, bakırın, tahtanın üzerine fevkalade güzel izler bırakan Albrecht’in ardından söyleyecek son bir sözümüz olsun: remember the titans…

Sütcül Barbas