13 Kasım 2007 Salı

Tığ teber şah-ı merdan




Sebebini hiç bilmiyorum Hasan isminin takılmasının.Bilmemin de gerektiðini düşünmüyorum, ve öyle tahminediyorum ki bu bilgiye vakıf olma bu yazınınyazılmasında mütereddit olmayı da getirecekti.Velakin;Etraftaki küçük tepelere aðabeylik taslarcasına,Iki ayaðımı paylaşan iki şehrin tam ortasında,Öyle isabetle taşır ki ismini,Saflaştırır, arılaştırır, haslaştırır her iki şehrinderdini.Diðer ayaðımın bastıðı şehre doðru yol alırken, heriki şehrin her ‘iki milyon’ derdini içine hapsedip,yolun diðer kısmına taşımayı gerektirmeyecek kadarbüyük ve hacimlidir hasan daðı. Tepelerine yaðan karınaðırlıðından dolayı kimi zaman boyu küçülmüş veuzansan dokunabilecekmiş sin gibi gelir yoldangeçenlere. Bu görüntü ile insanlaşır kişiselleşir.Artık vaziyetini ve kaderini ses etmeden kabullenensönmüş bir volkandır o. Yanından geçenin sürükleyipgötüresi gelir gittiði şehre.Görüntüsü ders almayı bilenler için bir kehanettir,ama o görüntü ki gecenin karanlıðında yiter, bakangözler için bir ihanettir. Tam da A.Ilhan’ın dediðigibi “ihanete gece müthiş bir gerekçedir”.Tüm bunlardan daha çarpıcı olmak üzere, karla kaplıbitişik iki tepesi, küçücük, 6 yıllık sonsuz yaşındakiaslanım ile benim el ele fotoðrafımızdır. Biriayrılıðın diðeri kavuşmanın iki ayrı fotoðrafı, yoluniki cenahından iki ayrı manzara,Velhasılı, kezduren gözlerin sembolleştirdið i resimsinsen bre hasan…5

Hiç yorum yok: