
Toplum, sevdigi ustadi bagrina basar. Geri kalani Kezduren basar bagrina. Iste Turk siirinde ironizmin ilk temsilcisi olarak anilan ve bu satirlarda kucaklama curetini gosterdigimiz Lav'in yasam macerasi Istanbul'da 1903'te baslayip 1984'te sona erer. Toplumsal sairdir, serbest olcuyu de Nazim'dan once uygulamistir Lav. Ama Turk siiri elestirmenlerinin uvey evladidir.
Lav'in sevilmemesinin bir nedeni (Nazim'dan farki) ideolojik angajmaninin olmamasidir. Adaletsizlige sitem eder, ilericidir, biraz da nihilisttir, ancak bu devrimsel ozelliklerine politikayi eklemedigi icin ayni devirde proleteryayi siire sokan Nazim'in golgesinde kalir, "yuzeysel" bulunur. Sagci da degilsin, solcu da degilsin, kafana gore yaz baba yaz, oldu mu!
Daha buyuk bir kusuru da vardir: Osmanli'ya kufredip yeni ifade tarziyla cagdas gorusler ileri surmesi sebebiyle yer yer Kemalist addedilir. Oguz Atay icin kullanilan "Kemalizm'in delisi" ifadesi siirde Lav icin sikca kullanilir. Menemen'in ukdesi de etkili olmus olabilir bu kinde. Karagoz oyunlarini yeni zihniyetle kaleme almasi, ornegin disi agriyinca Hoca'ya giden Karagoz'u Hacivat'a piyeste azarlatmasi da gerekce olmus olabilir.
Elestirmenlere gore elitizmi abartmistir, dunya meselelerine falan kafa yorar Lav. Hele hele Afrika halklarinin emperyalist guclerce somurulmesini siirine konu etmesi ne tuhaf bir istir oyle... Sen kalk kendi toplumunu birak, Afrika'nin yamyamlarinin acilarini isle! Bak simdi su siire bak:
INCIL VE TOPRAK
Siz beyazlar dogdugunuzda
Bir Incil'iniz vardi yalniz
Bizimse topragimiz
Simdi bizim Incil'imiz var
Sizinse topraginiz!..
Lav, aydinlanmaci cumhuriyet ruhunun iftihar etmesi gereken bir aydindir. Turkiye'de radyoculugu baslatan ekip icinde yer alir. Sebepsiz degil hani: Sairliginin disinda okullu bir aktordur. Berlin'de tiyatro egitimi almis, Darulbedayi'de aktorluge adim atmistir. Yesilcam'in ilk opusme sahnesinde Muhsin Ertugrul'un "Bir Millet Uyaniyor"da te 1932 yilinda Emel Riza ile opusmustur (1932). En cok hatirlandigi film, ayni yonetmenin "Karim Beni Aldatirsa" filmindeki Orhan roludur. Filmin senaristi de Nazim bu arada.
Sinema macerasindan ziyade Turk tiyatrosuna verdigi emeklerle hatirlanan Lav, Cuneyt Gokcer'i kesfeden kisi olabilir. Orhan Veli'ye de oyunlarinda rol vermistir. 1950 yilinda Istanbul Konservatuvari'nda tiyatro ve bale bolumlerini kurmadan evvel kendisi Kezduren'in ebedi konuklarindan Cahide Sonku'nun karsisinda ve Muhsin Ertugrul yonetiminde bircok oyunda sahne almistir. Tiyatro yeteneginin takdir edildigi Almanya'dan konferans verme davetleri almis ancak siyasi nedenlerle pasaport verilmeyince oturmustur oturdugu yerde. Robespierre'i oynayacagi Danton oyunu da yasaklandigi icin sahne alamaz mesela. Ideolojisi siyasilerce sakincali bulunmakla birlikte yeterince politically incorrect bulunmuyor ki basarisiz sair adlediliyor.
Kezduren, toplumun bagrina bastigi evlatlari hor gorecek gonle sahip degil elbet. Orhan Veli de, Nazim da, Sait Faik de bizim goz bebegimiz. Onlarin kiymetini dusurmekten, hasa, istigfar ederiz. Ancak basarisiz sairlerimizi bagrimiza basmayi da seref addederiz. Basarisiz da olsa bizimdir cunku...
Sergei Cukka