7 Ocak 2010 Perşembe

Cingar Matinesi

Ete Veda. Bu ne simdi? Vejeteryan slogani mi? Doktor tavsiyesi mi? Hintli bir isadaminin adi mi? Dunyanin en buyuk sokak eglencesi mi? Belki hepsi.

Karnaval, ya da Latince'den dogrudan cevirisiyle Ete Veda, bir Hristiyan orucudur, ama orucluktan cikmistir desek yeridir. Isa peygamberin colde gecirdigi feragat sureciyle iliskilendirilir. Ozunde bir hayvansal gidalar perhizi olup, ulkeden ulkeye degisik olcutlerle tanimlanir. Uygulamada ise (artik cok az kisinin uyguladigi) dini bir perhiz oncesi, sosyal bir nevi sapitmaya denk gelir. Alkolun su gibi aktigi, insanlarin cinsellik ve dans orneklerindeki gibi, normalde ket vurdugu durtulerinin fokurdadigi eglence seklini alir. Yoresel kultur ve tarih de karnaval eglencelerine etki eder. Mesela Köln yoresinde 19. yy. baslarindaki Fransiz (Napolyon) isgalinin elestirisi de karnavali firsat bilen turlu soytariliklara meze olur.

Ozetle, karnavalda icilir, sokaklarda dansedilir, kapali mekanlarda, daha ziyade zenginler icin matineler (suareler) duzenlenir. Sahne alan komedyen ve muzisyenler, ickiyle kendinden gecmeye meyilli konuklari eglendirir.

Bu ihtisamli ve pahali eglencelerin sosyal vicdani olarak bundan 26 yil once ilk kez Köln'de Kokusmus Matine yahut Cingar Matinesi olarak tercume edilebilecek Stunksitzung gelenegi kok salmistir. Suya sabuna dokunmayan Karnaval eglencelerinin aksine Cingar Matinesi oyle bir gemi aziya alir ki, skeclerin malzemesi zaman zaman mahkemeye dahi duser. Ornegin bundan uc yil once sahnede Papa ile Köln Baspiskoposu Meisner bir yatagi malum sekilde paylasirken canlandirilmisti. Dunyanin en buyuk ikinci kilisesinin bulundugu sehirde boyle bir skec nasil cesaret ister, dusunun bi zahmet.

Cingar Matinesi her yil Aralik ortasindan Subat ortasina hemen her gun sahnelenen 3-4 saatlik bir cermen hisseli harikalar kumpanyasidir. Bes on dakikalik skecler arasinda muzik grubu Köbes Underground, orjinali genelde ingilizce olan meshur sarkilara yazdigi Almanca hicivlerle sisteme gecirir de gecirir. Skeclerden en cok politikacilar, kilise ve ordu pay alir. Bu nerdeyse yeminli bir duzen dusmanligidir ve masumiyet mevzubahis degildir. Bir insanin sistemde ilerlemesi onun elestirilmesi icin yeterli sebeptir. Ornegin bu seneki Matine'de, Almanya Saglik Bakani icin bence ziyadesiyle irkci bir ifade yer aldi. Bu arkadas Vietnam dogumlu, Amerikan isgalinin ve ic savas sonrasinin yarattigi zavalli nesilden olup Alman bir cift tarafindan evlat edinilmis. Neticede Almanya'da ve Alman kulturuyle buyumus, yuzu Asyali, ruhu Cermen, 32 yasinda Bakan olmus biri icin, daha goreve gelir gelmez, elestirilecek hicbir icraati yokken, eskiden Guneydogu Asyali cocuklar seks turizminin kurbani olurlardi, simdi bakan oluyorlar, demek hem got hem vicdan ister. Peki anarsist insanlar boyle bir seyi niye yapar? Cunku o savas kurbani cocugun sahsinda sistemi goruyor. Liberal Parti'nin bakanina bel altindan vurmak insanliga hizmettir diyor herhal. Papa'yi oglanci, Hitler'i maymun yapan adam, Federal Bakan'i onun bunun cocugu ilan etmekten cekinir mi?

Butun bunlara ragmen aslinda hiciv ikinci planda. Ilk planda Ren insaninin muhabbeti, eglencesi, yerel esprileri, dili, kisacasi mavrasi yer aliyor. Skeclerin buyuk bolumu, Almanca'dan ziyade, bolgesel sive sinirlarini asip nerdeyse bir dil haline gelen Köln dilinde (Kölsch) sahneleniyor. Eger bu ekosisteme uyum saglayabiliyorsaniz aralarina katilabiliyorsunuz. Izmirli bir Turk tiyatrocu, Ozan Akhan bunu basaran onemli bir isim. Gordugumuz kadariyla her sene daha fazla rol aliyor sahnede. Bu sene de bir Michael Jackson rolu kesti ki, Tolgahan gorse elini sikardi, son tahlilim budur.

Evet, ayrilik vakti yaklasiyor. Her ayrilik zordur demis vatandasin biri. Sanki geri kalan her sey cocuk oyuncagi. Urkek deniz kabugu yengeci misali kabugumuza geri donmeden sunu da hatirlatmis olalim: Su dunyanin duzenine bak, sarkisini soyleyen cok insan var su dunyada. Bir degil, uc degil, bes degil, cok. Hepsi dili dondugunce soyluyor. Demek, vazgecmiyor. Kendinden feragat eden kezdurenin, vazgecmeyenleri ovmesi celiski arz eder mi Ziya dedim, bir seher vakti. Ziya'nin cevabi gecikmedi: Abi senin neyin var?

Amos Calloway